Tuesday, April 8, 2014

How I Met Your ...

Uzun zaman oldu yine, farkindayim. Ama arayi daha fazla acmadan yeni yazimla karsinizdayim. Ilk yazimi okuyanlar bilir. Bu blogu sadece sinema yazilarimla degil paylasmak istediklerimle doldurmak istedigimi soylemistim. Iste sinemayla ilgili olmayan  ilk yazim karsinizda...

9 senedir ekranlarda bir dizi var: 'How I Met Your Mother' (Kisaca HIMYM). Onceleri burun kivirdigim daha sonra sirasiz bir sekilde takip ettigim son olarak da gecen sene basindan basladigim ve sonuna yetistigim bir dizi benim icin. 'Friends' i de ayni sekilde seyrettim. Bitirdikten sonra bastan baslayip tekrar seyrettim sonra tekrar... Onlar benim arkadaslarim olmustu sanki ve onlardan kopmak mumkun degildi. Aslinda HIMYM a da onlari da 'Friends' in  yerine koyabilirim diye basladim, itiraf edeyim. 'Friends' kadar komik olmasa da ilgiyle izledim butun sezonlari. En sevdigim ozelligi de olay orgusuydu. 'Friends'de olmayan bir ozellikti bu. Zamanda ileri geri giderek diziyi heyecanli kiliyordu. O kadar guzel,anlamli,birbiriyle alakali ve tutarli bir hikayeydi ki yazarlara hayran kalmistim. Adeta bir dedektiflik hikayesinin komedi haliydi ve cok eglenceliydi. Sonlara dogru diziyi basimin taci yapmis. Neredeyse 'Friends' kadar iyi bir dizi derken bana oyle bir oyun oynadi ki yazarlar, dizinin butun gozumdeki degeri yerle bir oldu. 

Halbuki hersey cok guzel basladi. Barney Robin'le evlendi. Ornek ciftimiz Marshall ve Lily yeni bir bebek bekliyorlar ve Ted'in bizim bas gitaristle mutlu bir hayata adim atmasina saatler kalmis.  Hersey mukemmel giderken ilk catirdama Barney ile Robin arasinda gerceklesiyor ve bosaniyorlar. Nerdeyse ikinci sezondan beri sinyalleri verilen ve her iki karakteri de olgunlastiran guzelim hikaye cope gidiyor bir kere. Seyrederken uzuluyorum ama neyse deyip geciyorum tabi. Sonra birdenbire Barney sanki o olgunlasma donemini hic yasamamis, bir zamanlar gercek askin ne demek oldugunu anlamamis gibi hayatina devam ediyor ve yattigi 31inci kizdan birbebek sahibi oluyor. Buna da tamam. Bu arada Robin de ortalik da yok tabi. Son olarak da  dizi asil hikayesini (tabi bu benim dusuncem, megerse yazarlar baska turlu dusunuyormus.) tamamliyor ve Ted ve Mother (ki adi Tracey'mis) evleniyor, 7 senelik birliktelik ve 2 cocuk sonrasi. Eh bu olayi da kaciracak degil Robin. Geliyor ama sanki Ted'in kafasini da karistiracakmis gibi sacma bir hal var, Barney'le bosanmasindan 3-5 ay sonra cadilar bayraminda bir araya geldiklerinde bunun sinyalini veriyor zaten. Yuzlerce kez Robin Ted'i reddetti, seni sevmiyorum dedi, ben senin 'o' dedigin kisi degilim dedi. Dedi de dedi ama gozu de hep Ted'de Robin hanimin. Buna da neyse diyorum. Ted Tracey'le ne kadar mutlu oldugunu onun hayatinin aski oldugunu ama birgun gelip hastalandigini soyluyor. Yikiliyorum tabi. Buruk biticek bu dizi diyorum gozlerim doluyor derken. Isin rengi degisiyor. Ted'in cocuklari bu bizim annemizle tanisma hikayen degil ki diyerek patliyorlar. Eh yalan degil tabi bir yerde aslinda bu Ted'in anneden once basina gelenler. Ama sonra demesinler mi ki sen bu hikayeyi anlattin cunku Robin teyzeyle aslinda beraber olmak istiyorsun, annemizin olumunun uzerinden 6 yil gecti ve acaba olur mu diye dusunuyorsun. Ben tabi soklardayim. Hayir,olamaz diye ciglik atiyorum. Cocuklarinin gaziyla da sonunda Ted 25 sene sonra o ilk gun caldigi mavi fransiz borozani calip Robin'in kapisina gidiyor. Ve yazarlar boylece bizimle dalga geciyor. Dizinin butun anlamini cope atiyor ve ilk bolume geri donuyor.

Aslinda ilk bolumden hic bir farki kalmiyor dizinin son 10 dakikasi. Yuzlerce kez dile gelen, bir yerde kanitlanan Robin'in Ted'in aradigi kisi degil  gerceginin uzeri cizilip, aslinda gercek ask yok, saplanti hatta takinti var gercegi seyircinin yuzune vuruluyor ve butun Ted'in ozene bezene anlattigi, yere goge sigdiramadigi Tracey'nin aslinda o kadar da onemli olmadigi acik secik bir sekilde ortaya konuyor. Cunku gercekten bir insani o kadar cok seversen belki onu kaybettikten sonra baska birisine asik olabilirsin ama 9 sene vazgecemedigin bir insana geri donmezsin. Eger donuyorsan hayatina daha sonra aldigin kisiyi ( Tracey) gercekten o denli sevmemissin demek ki. Hicbirsey olmamis gibi saplantili oldugun  kiza geri dondugune gore. 

Sonuc: Buyuk bir hayalkirikligi... Asil temayi (gercek aski bulabilme macerasi) tamemen yerle bir etmis, ustune de arkadaslik kavramini da mahvetmis ( Robin hem Ted'le cikti hem Barney'le. Tamam, olabilir ama sonra Barney'le evlendi, bosandi, son olarak Ted'le yeniden beraber oldu belki evlendi bilemiyoruz. Eh peki Barney noluyor burda, hic birsey yok gibi nikah sahidi de yapsinlar bi de tam olsun.) bir dizi. Dizi bittiginde gercekten bosuna bu diziyi seyrettigime karar verdim. Evet komikti ama o kadar da degildi. Bazen acaba nolucak, motherla ilgili baska ne ogrenecegiz, Barney'le Robin nasil ve ne zaman beraber olucak diye arka arkaya bolumler seyrediyordum. Yazik, bosa seyretmisim.Bilseydim sonunda ilk bolumun aynisini seyredecegimizi, karakterlerinin hic degismeden yerlerinde sayacagini hic seyretmezdim. Ayrica cocuklarin sonunda dedigi gibi bu dizinin adi 'How I Met Your Aunt Robin' olsaymis keske.

Boylece tezim de kanitlanmis oldu. Gelmis gecmis en guzel, en duygusal, en tatli ve en komik arkadaslik dizisi 'Friends'tir. Bosuna hala butun dunyada en cok seyredilen diziler arasinda degil. 'How I Met Your Mother' 'Friends'e bir nebze de olsa yaklasmisti ama bu final bolumunden sonra kimsenin donup de eski bolumleri seyredecegini dusunmuyorum.

Yazik benim harcadigim vakte...